| ||||||||||||||||||||||
| ||||||||||||||||||||||
Detaylar | ||||||||||||||||||||||
Editör: Burak Fazıl Çabuk Kapak ve İç Tasarım: Necati Kambolat --- Anadolu’da, Ay çarpmasına maruz kalan çocukları tedavi etmek için Yasin Suresi’nin 38., 39. ve 40. ayetleri çocukların kulağına okunurmuş ve bu ritüeli de gündüz vakti Güneş varken yaparlarmış. Yasin Suresi’nin ilgili ayetleri şöyleymiş: Güneş de kendi yörüngesinde akıp gitmektedir. Bu, mutlak güç sahibi, hakkıyla bilen Allah’ın takdiridir. Ve Ay, kurumuş hurma salkımının dalı gibi dolunay şeklinden hilal haline dönünceye kadar ona menziller takdir ettik. Güneş’in Ay’a yetişmesi ve gecenin gündüzü geçmesi mümkün olamaz ve hepsi, kendi yörüngelerinde seyrederler. Hepimizin de bildiği üzere, bazı insanlar Ay’ın büyüdüğü evrelerde daha fazla huzursuz olurlar. Okyanusların dolunay zamanı seviyelerinde yükselmeler meydana gelir. Nasıl ki dünyanın üçte ikisi suyla kaplıysa, insan vücudunun da üçte ikisi sudan oluşur. Denizlerin bile seviyesini metrelerce yükselten Ay’ın, bedenimizin kimyasını etkilememesi imkânsızdır. | ||||||||||||||||||||||